2 Şubat 2016 Salı

Cenevre’de Suriye Barış Müzakereleri; Korkular, Umutlar

BM Suriye özel temsilcisi Stephan De Mistora, Suriyeli muhaliflerin Cenevre'ye gönderdikleri heyetin sözcüsü Salim Musallat'la görüştükten sonra yaptığı açıklamada Suriye barış müzakereleri resmen başladığını belirtti. De Mistora, bugün Suriye yönetimi ve Suriyeli muhaliflerin temsilcileri ile görüşeceğini , önümüzdeki günlerde de Cenevre'de Suriyeli gruplarla bir çok görüşmesi olacağını belirtti.
De Mistora büyük güçlerin Suriye'de çatışmaların durdurulması için ciddi çaba sarf etmeleri ve Cenevre-3 müzakereleri de bu bağlamda sonuca ulaşması gerektiğini vurguladı.
De Mistora, Suriyeli tarafların müzakereleri başarılı olabilmesi için Suriye'de şiddet ve çatışmaların durdurulması veya en azından hafifletilmesi gerektiğini ifade etti.

Cenevre-3 müzakereleri Arabistan ve Türkiye'nin sabotajları yüzünden bir kaç gün aradan sonra yeniden başlıyor. Bundan önce, Türkiye ve Arabistan'ın destekledikleri Suriyeli yurt dışında yaşayan silahlı muhalifler Cenevre müzakerelerine katılmak için ön şart belirlemişti, ancak BM ve Suriye krizinde etkili olan diğer ülkelerin muhalefet etmesi yüzünden Ankara ve Riyad'ın beslediği muhalif kampı sonunda Cenevre-3 müzakerelerine katılmayı kabul etti.

Gerçekte BM güvenlik konseyinin 18 Aralık 2015'te onayladığı 2254 sayılı kararname, Suriye krizinin siyasi yollardan çözümlenme yolunu belirlemiş bulunuyor. bu kararnameye göre Suriyeli tarafların katılacağı müzakerelerin Ocak 2016'da başlaması gerekirken, söz konusu muhaliflerin sabotajları yüzünden bugün yani 2 Şubat 2016'da başladı.
BMGK'nın 2254 sayılı kararnamesi Suriye krizinin çözümü için ancak Suriyeli tarafların müzakerelerine vurgu yapıyor. Müzakereler başarılı olduğu takdirde Suriye'de ateşkes uygulanacak ve ardından anayasa değiştirilerek özgür ve demokratik seçimlerin düzenlenmesi için zemin hazırlanacak. Bu süreçte ise en anahtar nokta, Suriye'de terörle ciddi mücadeledir, çünkü Suriye'de terörün kökü kurutulmadıkça bu ülkede her türlü güvenlik durumu veya özgür ve demokratik seçimden söz etmek faydasızdır. Bu yüzden terör örgütleri ile mücadele, Cenevre-3 müzakerelerinin ana önceliği olması gerekir. Nitekim elleri yüz binlerce Suriyeli vatandaşın kanına bulaşmış teröristlerin de ne bu müzakerelerde ne de Suriye'nin geleceğinde yeri vardır.

Şimdi ise Cenevre'de devam eden müzakerelere ancak Suriyeli tarafların katılmış olmasından hareketle Cenevre-3 müzakerelerinin sonuca ulaşmasına sıcak bakılıyor. Nitekim Suriye yönetimi de 2254 sayılı kararnamenin başarılı olabilmesi için en başta terörle gerçek manada mücadele etmek ve gerçek muhalifleri terör örgütlerinden ayırmak gerektiğini vurguluyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
© 2013 Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler | Designed by Making Different | Provided by All Tech Buzz | Powered by Blogger