31 Ocak 2016 Pazar

1128 Akademisyen Bildirisi ve Tepkilerin Yorumlaması

İş edindim, oturdum, 1128 imzayı, tek tek sıfatlarıyla ve hangi üniversitelere mensup olduklarını anlamak amacıyla saydım ve –genelleme yapılmasını önlemeyecek hataları içerecek olsa da– bir istatistik çıkarttım:
       1128 imza, Türkiye ’nin 89 değişik üniversitesine mensup. İmzacıların 155’i akademik unvan olarak profesör sıfatı taşıyor. Daha ilginç istatistik yurt dışındaki üniversitelere mensup olarak 1128 imza arasına girmiş olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla ilgili. 120 dolayındaki Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) ve Avrupa üniversitelerine mensup, aralarında 20 profesör unvanlı akademisyen, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin aralarında yer aldığı 17 değişik ülkede çalışmakta olan Türkiye’nin beyin ihracını temsil ediyorlar.  89’u Türkiye’de, 120 dolayında olan Türkiye dışında, yaklaşık 200 üniversitede ve neredeyse tüm “bilim dalları”nda çalışan ve görev yapan, aralarında 155 kadarı profesör unvanlı, ezici çoğunluğu, kendi çalışma alanında “doktor”sıfatını taşıyacak, yani üzerinde çalıştıkları konunun “doktorası”nı yapmış insanlar. Türkiye’nin muhtemelen “en büyük ve geniş bilgi birikimi”ni temsil ediyorlar. 1128 kişi, “Barış için Akademisyenler”adlı girişimin “orijinal imzacıları”; sayıları şu anda 2000'in üzerine çıkmış durumda. 1128 kişi, dünyanın kalburüstü entelektüelleri ve düşünürleri arasında yer alan Noam Chomsky, Immanuel Wallerstein, Etienne Balibar gibi isimlerin yer aldığı 355 yabancı “aydın ve akademisyen”den destek almıştı.

       Türkiye’nin 89 üniversitesinin yanı sıra, Türkiye dışındaki en gelişmiş ülkelerin aralarında yer aldığı 17 ülkedeki 120 üniversitede çalışan, aralarından 200 kadar kişinin profesör unvanı taşıdığı, bilimin her dalında çalışma yürüten, binlerce, onbinlerce öğrenci yetiştirmiş ve yetiştirmekte olan söz konusu bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na göre, “sözde aydın”, “karanlık” ve “cahil” ve de “oluk oluk dökülecek kanlarının altında duş yapılacak” olan “vatan hainleri”… 

Bu arada, dünyada kime Chomsky, Wallerstein, Balibar gibi isimlerin “cahil” ve “sözde aydın” olduğunu söyleseniz, aklınızdan zorunuz olduğunu düşünürler.

  Doğru dürüst bir üniversite diploması bulunmayan ve “aydın” kimliği taşımayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 89, Türkiye dışının 120 üniversitesine mensup 1128 akademisyeni, “cahil” ilan etmesinin ve “devletin kurumları tarafından cezaya çarptırılmaları”nı bir “talimat uslubu”yla ifade edip, sıradan bir davranış haline getirdiği anayasa ihlallerinden birini daha gerçekleştirdikten sonra, asıl vahim konuşmasını, önceki gün yaptı. Onun sözleri: 

“Kapkara bir bildiri yayımlayıp katliamların altına imza koyan akademisyenleri şiddetle tekrar kınıyorum. Milletimizin kimin kim olduğunu çok daha yakından anlamalarını istiyorum. Yani önünde bir profesör, doçent bilmem ne olması kimseyi aydın yapmaz, bunlar kapkaranlık insanlardır. Bunlar zalimdir, alçaktır, katliam yapanlarla birlikte olanlar da aynı suçu işlemişlerdir.”

    Bu iktidar kendisini “dünyadaki idrak”in gözünde bitiriyor. Örneğin, Erdoğan’ın Türkiye’ye çağırdığı Noam Chomsky, sadece onun davetini reddetmekle kalmadı, dünyanın çeşitli ülkelerinden –İtalya, İspanya ve Portekiz’den Brezilya’ya uzanan alanda “100 aydın”ı örgütleyerek, 1128’ler ile “dayanışma bildirisi” yayınlattı. Şu sıralarda İngiltere basınında yayımlanmak üzere Britanya üniversitelerinde 1128’ler ve onların yayınladıkları metin ile dayanışma için “imza kampanyası” başlatıldı. Oxford, Cambridge, London School of Economics (LSE), SOAS, Londra Üniversitesi, Exeter, Leicester, Sussex, Essex, Warwick, Edinburgh, Glasgow, Belfast, Leeds, Nottingham, vs. üniversiteleri mensubu akademisyenlerin imza sayısı, dün itibarıyla, 300’e dayanmıştı.  

           Bununla birlikte, zulme ve akıl dışılığa dayalı hiçbir iktidarın çok uzun ömürlü olamayacağını da biliyoruz. Yani, asıl büyük kaygımız, iktidarın ömrüyle ilgili değil. Yani, asıl soru “ne zamana kadar?” değil.
Ömrü bittiği vakit, Türkiye’ye vermiş olduğu tahribat, acaba Türkiye’yi de bitirecek mi sorusu...

0 yorum:

Yorum Gönder

 
© 2013 Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler | Designed by Making Different | Provided by All Tech Buzz | Powered by Blogger