28 Ocak 2016 Perşembe

HÜSNÜ MÜBAREK DÖNEMİ

Sedat’ın yerine, 1973 Arap-İsrail Savaşında (Yom Kippur) yıldızı parlamış olan yakın arkadaşı Hüsnü Mübarek başkan oldu. Mübarek militan İslami hareketlerin üzerine kararlılıkla gidip onları şiddetle bastırırken, rejimin “dini olmayan” (laik) muhaliflerini serbest bırakarak onlarla diyalog geliştirdi. Bu arada, İslam dünyasının pek çok bölgesinden gelen kınamalara rağmen, Sedat’a suikast düzenleyen El-Cihat üyelerini idam ettirdi.
1982’de kendisine yönelik radikal İslamcı bir suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra Mübarek, El-Ezher ulemasıyla işbirliğine girerek, hem rejim için meşruluk sağlama, hem de hapisteki İslamcıları yeniden eğitme/kazanma çabası içinde oldu. İslami olmayan (laik) muhalefetin önünü açma yolunda muhafazakâr yeni Vafd Partisi’ne 1984’de parlamento seçimlerine katılma hakkı tanıdı. Fakat yeni Vafd Partisi ile Müslüman Kardeşler ittifak içine girdiler.
1987’de yapılan seçimler, Mısır’da İslami muhalefetin daha da artan bir güce ulaştığını gösterdi. Müslüman Kardeşler, hem liberallerle hem de Sosyalist İşçi partisiyle ittifak yaptı. Oyların %17’sini alan bu ittifak, kazandığı 60 milletvekilliğinin 35’inin İhvan’a kullandırttı.
Bu gelişmelerle birlikte, Müslüman Kardeşler’in, Mısır’da, kendi dışında kalan diğer rejim karşıtı gruplarla diyalog ve işbirliğine açık, dolayısıyla daha “demokratik” bir siyasi üslup ve motivasyon kazandığını düşünmek mümkündür. Örgütün klasik seçim sloganı olan “Çözüm İslam” bile bu süreçte değiştirilmiş ve onun yerine, 2000’li yıllarda, “Demokratik Değişim” sloganı kullanılmaya başlanmıştır.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in iktidara gelmesinden sonra diyaloga katılan Müslüman Kardeşler, resmen yasak olsa da, ülkenin en büyük muhalif gücü idi.
Siyaset sahnesinde resmen yasaklansa da etkin bir sosyal yardım ağına sahip olan Müslüman Kardeşler; yoksullara, üniversitelerde ve sendikalarda durumu kötü olanlara yardım organizasyonları düzenliyordu. (Özellikle camilerde aktif durumdaydılar.)
Okullar, hastaneler vb. sosyal yardımlaşma ağlarıyla toplum üzerinde büyük bir etkiye sahip olan Müslüman Kardeşler, Ortadoğu’nun en büyük ve etkin örgütü olarak biliniyor. 2005’deki genel seçimlerde büyük başarı gösteren ve parlamentoda 88 sandalye kazanan hareket, birinci turuna katılmakla birlikte, iktidar partisi geniş çaplı yolsuzluk yaptığı ve şiddet uyguladığı gerekçesiyle boykot ettiği seçimlerin Aralık 2010’daki ikinci turuna katılmadı.
Müslüman Kardeşler, 60 yılı aşkın bir süredir yasadışı, fakat müsamaha gösterilen bir hareket.
Katıldığı her seçim, insanları seferber etme konusunda yüksek kapasiteye sahip olduğunu gösterdi.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
© 2013 Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler | Designed by Making Different | Provided by All Tech Buzz | Powered by Blogger