I. ROMA HUKUKUNUN TARİHSEL GELİŞİMİ
1- BATI ROMA İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
Roma İmparatorluğu M.Ö. 753 yılında bir şehir devleti olarak Roma’da kurulmuştu. Roma İmparatorluğu’nun kuruluşuyla ilgili çeşitli efsaneler günümüze kadar gelmiştir. Bu efsanelerden birine göre, Troia şehri prenslerinden Aeneas’ın soyuna dayanan Numinator’un kızı, Remus ve Romulus isminde ikiz erkek çocuklar dünyaya getirir. İki kardeş büyüyüp belli bir yaşa geldiklerinde bir şehir kurarlar. Ancak, iki kardeş arasında şehir sınırları nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlık sonucu Romulus Remus’u öldürür. Böylece, Romulus’un Palatinus tepesinde kurduğu bu şehir Roma adını alır74. Kurulduğu ilk günden itibaren yayılma politikası güden Roma Devleti, önce İtalya Yarımadasına ve komşu Akdeniz ülkelerine, daha sonra da Avrupa’nın içlerine kadar yayıldı. M.Ö. 1. yüzyıla gelindiğinde Roma Devleti artık bir imparatorluk (Imperium Romanum) haline gelmişti. Batıda, Fransa, İspanya fethedilmiş, Büyük Britanya sınırlarına ulaşılmış, güneyde kuzey Afrika, doğuda ise, Hazar Denizi’ne kadar olan bölge, Anadolu, Suriye, Mısır, Filistin imparatorluk topraklarına katılmıştı. Böylece, Roma Devleti, kendi zamanının ölçülerine göre bir dünya imparatorluğu olmuş ve Kozmopolitan Devlet statüsünü kazanmıştır.
Roma Devleti’nde ilk dönemlerde örf adet hukuku hakimdi. Daha sonraları rahip hukukçular yetişmişti ve XII Levha Kanunları kaleme alınmıştı. Romalılar örf adeti “Consuetudine ius esse postulatur id quod voluntate omnium sine lege, vetustas comprovavit” (Örf adet hukuku, bir kanun yapılmadan, toplumun iradesiyle, eskiden beri kabul edilen hukuktur.) olarak tanımlamışlardı.
Browse » Home
0 yorum:
Yorum Gönder