28 Ocak 2016 Perşembe

Müslüman Kardeşler - Kuruluşu ve İlk Yılları

Bir ilkokul öğretmeni olan Hasan El- Benna tarafından 1928 yılının Mart ayında Mısır’ın İsmailiye şehrinde kuruldu. Kurulduğu günden bu yana Mısır’da siyasi süreçleri etkilemesinin yanı sıra İslam dünyasının pek çok ülkesinde de İslami hareketler için siyasi-ideolojik temel oluşturduğu söylenebilir.
Hasan el-Benna, Nil deltasındaki El Buheyre şehrinin Mahmudiye kasabasında doğdu. Babası Ahmet bin Abdurrahman bin Muhamed el-Benna el Saati âlim olmasının yanı sıra geçimini saatçilikle sağlamaktaydı. El Saati, Mısırın meşhur İslam reformistlerinden Muhammet Abdal döneminde El Ezher’de öğrenciydi. Sünni-Hanbelî Fıkıh mezhebinin kurucusu Ahmed bin Hanbel’in Hz. Muhammed’in hadislerinin derlemesi olan ünlü eseri “Müsned” in yeni bir düzenlemesini kaleme almıştı. Bu eser, Hasan el-Benna’nın görüşlerinin şekillenmesine etki eden en önemli kaynaklardan biridir.
Onun katıksız bir İslam hükümeti ve İslam hukukuna dayalı Müslüman toplum inşası vaaz eden öğretisi, Hanbelî Fıkıh’ının güçlü etkisini taşır.
8 yaşından itibaren medresede din eğitimini almaya başlamıştır. El-Benna 12 yaşından 14 yaşına kadar hadisler ezberlemiş, Arapça gramer, kompozisyon ve şiir çalışmıştır. Bu sıralar Sünni tarikat çevreleriyle yakın ilişkiye girmiş, İslam tasavvufu üzerine yoğunlaşmıştır.
Benna bu dönemin bazı öğrenci olaylarına katıldı. 1919 yılında, 13 yaşındayken, Mısır’da patlayan İngiliz karşıtı eylemlerde yer aldı. “Cemiyetü’l Ahlakil Edebiyye” dergisinin başkanlığına seçildi.
17 yaşına geldiğinde Kahire’deki Dar’ül-Ülüm öğretmen okuluna kaydoldu. Mezun olduktan sonra İsmailiye kentinde öğretmen olarak çalışmaya başladı. Daha sonra cami ve kahvehanelerde yaptığı konuşmalar etrafına çok sayıda insanın toplanmasını sağlamıştır.
1928’in Mart’ında evinde toplanan 6 kişilik bir grupla İslam davası için yaşama ve ölmeye yemin ederek, “milletin kalbinde yeni bir ruh olarak” İhvan’ı Müslimin”in, Müslüman Kardeşler’in temelini atmıştır. 1933 yılına kadar âlimler, tarikat şeyhleri ve muhtelif dernekler gibi toplumun farklı kesimlerine ulaşmaya başladı. Bu etkinlikleri ve gelişmeler İhvan’ın merkezinin Kahire’ye taşınmasına neden olmuştur.
Burada erkek ve kız çocuklar için okulların, mescitlerin açılmasına önayak oldu.
Teşkilat faaliyetlerini dini, sosyal, kültürel, ekonomik ve sportif alanlar gibi farklı alanlara ayırmış ve bu çerçevede İskenderiye’de bir mescit ve bir merkez, Şebrühit’te bir lokal ve fabrika, Mahmudiye’de bir halı ve tekstil fabrikası ile tefsir-fıkıh eğitimi yapan bir medrese kurmuştur.
İsmailiye’deki İhvancılar genellikle eğitimsizdiler ve alt sınıflardan oluşuyorlardı. Burada, çimento işçileriyle ilişkiler geliştirildi. Kahire’de ise, örgüt toplumun daha üst tabakalarıyla buluştu ve onları etkileme fırsatı buldu. Bunlar arasında El Ezher’den azımsanmayacak sayıda öğrenci, memurlar ve mühendis, tekniker vb. türü vasıflı çalışanlar, işçiler, Mısır ordusunun subayları vardı.
Sayısal olarak örgütün büyüklüğü ile ilgili güvenilir tahminlerde bulunmak zor olsa da, Hasan El-Benna’nın 1928’de 6 kişiyle kurduğu örgüt, 1934 yılında 50 şubeye ulaştı. 5 yıl sonra şube sayısı 500’ü buldu.
Hasan El-Benna 1946’da yaklaşık 500 bin üyeleri olduğunu iddia etti. 1950’lerin ilk yarısında şube sayısının 1500’e, üye sayısınınsa 1 milyona ulaştığı tahmin ediliyor.
Gelişen süreçte, Müslüman Kardeşler Mısır’ın dışında da örgütlenme faaliyetleri başlattı. Filistin. Lübnan ve Suriye’ye temsilci gönderildi. Bunlar, Abdurrahman El Saati ve Muhammed Esat El-Hâkim’dir. Bunlar, Kudüs, Şam ve Beyrut’ta birçok camide kalabalıklara çeşitli konuşmalar yapıp, konferanslar düzenlediler. Daha sonra buralarda şubeler açtılar. Hareket giderek Ürdün, Sudan hatta Pakistan’a kadar yayıldı.

                      MÜSLÜMAN KARDEŞLER İDEOLOJİSİ

Anayasamız Kur’an, rehberimiz peygamber, en büyük amacımız Allah yolunda ölüm” sloganı, Müslüman Kardeşler’in ideolojisini en iyi şekilde açıklamaktadır.
Böylece İslam, insanların siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşamının ayrıntısını düzenlemek üzere etkili bir sistem öneren bütünlüklü bir ideoloji olarak tanımlanmış olmaktadır.
30’lu yıllarda Müslüman Kardeşler, çalışma şekilleri ve kalkınma yolu üzerine 1, 2 gibi bazı programlar belirlediler. Hasan El-Benna’nın “Hatıraları”nda yer alan bu programın bazı maddeleri şöyledir:
- Evlerde, camilerde konferanslar verilmesi. Salı Günü Dersleri’nin kurumsallaşması,
- Çeşitli yayın ve risalelerin yayınlanması,
- Şube sayısının artırılması,
- Beden eğitimi ve izci örgütlerinin düzenlenmesi,
- Üniversitelerde ve diğer okullarda davanın kök salması, öğrenciler kısmının kurulması ve el Ezher in ilim adamı ile öğrencilerin çalışmalarından yararlanması.
- İslami-ulusal davaların özellikle Filistin davasının desteklenmesine katkıda bulunulması,
- Misyonerlik hareketlerine karşı koyma ve dini öğretinin teşvik edilmesi gibi İslami hareketlere katkıda bulunulması,
- İslami açıdan kusurları bulunan hükümetlere karşı çıkılması ve partizanlığa karşı çıkılıp açıkça İslami usullere çağrılması,
- Siyasi partilerin kapatılması, çünkü İslam’ın birleştirici özelliğinin olduğu ve Müslümanların ülkelerinin esenliği için birbirleriyle işbirliği halinde hareket etmeleri gerektiği,
- İslam devletinin amacının İslam hukukunu hakkıyla uygulamak olduğu.
Müslüman Kardeşler’in devlet yönetimiyle ilişkilerine gelince: Bu ilişkiler yer yer gerilse de genellikle iyi düzeyde olmuştur. Müslüman Kardeşler, 1937’de misyonerlikle ilgili olarak Kral Fuat’a verdiği muhtırada bile şöyle hitap etmektedir: “Dinin sırlarının koruyucusu, İslam’ın ve Müslümanların destekçisi, Mısır’ın sayın fedakâr hükümdarına…
Müslüman Kardeşler’in parlamento binasına mescit açılması için hükümete yaptığı başvuru olumlu karşılanmakta, hemen mescit yapılmakta ve bu başvurudan dolayı Müslüman Kardeşler’e teşekkür mektubu gönderilmektedir.
Hükümet pek çok defa Müslüman Kardeşler’e maddi yardımlarda bulunmuştur.
Ancak zaman zaman hükümetin Müslüman Kardeşler’e yönelik sert tutumları da olmakta, Hasan El-Benna dâhil pek çok militanın gözaltına alındığı veya tutuklandığı bilinmektedir.
Müslüman Kardeşler, topladıkları bağış paralarıyla kurdukları matbaalarda çeşitli gazeteler çıkarmaya başlamışlardır. 1946’da günlük bir gazete çıkardılar. Hasan El Benna’nın damadı Sait Ramazan 1950’de El Müslimin adında bir aylık dergi çıkardı. Daha sonra derginin başına Seyyid Kutup geçti.
Müslüman Kardeşler 1928’deki kuruluşundan 1936’ya kadar esasen dini planda etkin, bir tür sosyal yardım ve dayanışma hareketi olarak görülürken, 1936, Müslüman Kardeşler’in Arap Ortadoğu’sunun meselelerine ilk olarak karıştığı, dolayısıyla örgütün tarihinde bir dönüm noktası oluşturan yıl olmuştur.
Bu yıl içinde, Filistinlilerin, topraklarında İsrail’in genişlemesinin yol açtığı rahatsızlıkla İngiliz manda yönetimine karşı ayaklanması, İhvan’a siyasal etkinlik sağlaması için beklenmedik bir fırsat sundu. İhvan, Filistin’e tam destek verdi. Ve onlar için bağış kampanyası başlattı.
İhvan’ın Filistin ayaklanmasına aktif destek ve katkı vermesi, Mısır dışında daha güçlü şekilde yayılmasını sağladı. Bu dönemde İhvan’ın asıl siyasal yönelimi İngiliz karşıtlığı olmuştur.
1939 yılına kadar İhvan siyasal güç olarak çok büyük bir gelişme ve büyüme göstermiş, özellikle kırsal kesimde iyi örgütlenmiş bir güç haline gelmiştir. Artık Mısır siyasetinde El Benna’nın aktif desteği çok daha fazla aranır olmuştur.
Fakat Benna siyasete girmeme konusunda kararlıdır ve yönetimin dışında kalmaya özen göstermiştir. Ancak aynı dönemde, Benna, hatırı sayılır bir kitle desteğine sahip olan milliyetçi Vafd Partisi’ne karşı bir kampanya başlatmış ve Vafd’ın yeni oluşan “Pan Arabist” siyasi konjöktörde direnci düştükçe, buna paralel olarak, Müslüman Kardeşler’in gücü artmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
© 2013 Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler | Designed by Making Different | Provided by All Tech Buzz | Powered by Blogger